Uzun zaman ara verdiğim köşe yazıma değineyim . Yaşanan süreci her anına kadar siz değerli okuyucularıma anlatmak istedim. Lüzum gereği yazmam hasıl oldu. Nazillispor ile alakalı 2 aydır kendi yaşadıklarımı anlatayım. Kulübün satılması gerektiğini belediye olarak para veremeyeceğini bizzat Belediye Başkanı Kürşat Engin Özcan söyledi. Benimde daha önceden tanıdığım Denizlili iş adamı Süleyman Urkay’la görüşme gerçekleştirdim. Bu konuda kendisi bana görüşmeleri gerçekleştirmem ile alakalı yetki verdi. Belediyeye önce 25 milyon TL bağıl ve borçları üstleneceğimizi lakin ödemeyi şirketleşme olunca yapacağımızı, ama bu sürede borcun ve yapacak olduğumuz bağışın karşılığında tapu verecegimizi, ne zaman şirketleştik ozaman parayı ödeyip verdiğimiz tapuları geri alıcaktık. Bu teklifimiz kabul görmedi çünkü kulübün peşinde iddaacılar, kara paracılar hatta Nazilli’de yaşayan kendisini menejer olarak tanıtan tek derdi kulübe futbolcu satmak olan Cahit Sevim devreye girdi.

Yaptıkları teklifin arkasında kulübü boşaltmak kendi futbolcu grubunu satmaktan başka bişey düşünce olmadığı için yapılan tekliflerin hep içi boş çıktı. Sonrasında Kürşat Başkan’ın ricasıyla Süleyman Urkay’ı tekrar belediyeye getirdim. Bu sefer Ali Ertürk ve yönetimi de vardı bu geçen süreçte borç 15 milyon TL’ye çıktığı için yaptığımız teklifi revize ettik. Belediyeye yapacağımız bağışı 15 milyona çektik ve ısrarla söyledik zaman dar bir an önce bu iş bitsin transfer yapmamız gerekiyor ve bu takım düşerse harcadığımız para çöp olucak o yüzden acele etmeleri gerektiğini söyledik.

Masadan kalkarken bize hayırlı olsun denildi. Bizde hemen hoca ve futbolcu görüşmelerine başladık. Bize 3 gün sonra bu işin olmayacağı bildirildi. Ali Ertürk ve yönetiminin kabul etmediğini Kürşat Başkan söyledi. Bende Ali Ertürk ile görüşmek istedim ancak 3 gün boyunca bana geri dönmesini bekledim. Sonunda görüştüğümüz de, ‘bizlik bişey olmadığını yetkinin Kürşat Başkan da olduğunu’ söyledi. Bende haklı olarak Kürşat Başkana bu iş olmayacak ise bizi daha fazla oyalamayın bizde işimize bakalım dedim. Lakin başkan yine topu taca atmayı tercih etti bizde Süleyman abiyle bu işi konuşup vazgeçtiğimizi bildirdik. Bana ‘Süleyman beyi ikna et biz kulübü ona vermek istiyoruz’ dediler. Bende takım ortada kalmasın diye tekrar devreye girerek Süleyman abiyi ikna ettim. Kongre gününe kadar bizde transfer görüşmelerimizi yönetim hazırlığına başladık hatta yönetime Mustafa Selek, Ali Kırca ve Orhan Buga’yı yazdım. Yani takımı yine bu memleketin çocukları yönetecekti. Kongre günü yani bu sabah tekrar hem Ali Ertürk hemde yönetimiyle hatta Kürşat Başkan ile görüştüm, aksilik olmadığını saat 3 de listemize hazırlayıp vermemizi söylediler. Ne olduysa bundan sonra oldu kongre saatine kadar ne Ali Ertürk’e nede Kürşat başkana ulaşamadım. Kongre salonuna geldiğimde bu işi 1 hafta ertelediklerini söylediler ve konu kapandı.

Şimdi gelelim Özgen Türker’e.

Her zamanki gibi fırıldaklık peşinde olduğu kesin tek derdi belediyeyi ve NazilliSpor’u sömürmek olan bu zatın planları neymiş görücez. bakalım bu hafta takımla alakalı ne gibi gelişmeler olucak. Sağlıcakla kalın.