Cumhuriyetin kuruluşunun 100. Yıl dönümü dolayısıyla Nazilli’de çeşitli etkinlikler düzenlenmeye başladı.

Atatürkçü Düşünce Derneği Nazilli Şubesi, Nazilli Eğitim-Sen Derneği, Nazilli Eğitim-İş Derneği, Vatan Partisi ve Cumhuriyet Kadınları Nazilli Şubesi Çelenk Koyma Töreni Düzeldi.

İstasyon Meydan’ındaki Atatürk Anıtı’na çelenk sunumu ile başlayan tören saygı duruşu ve istiklal marşının okunması ile devam etti.

Günün anlam ve önemini belirten konuşmasını yapan Nazilli ADD Şube Başkanı Feyzullah Erkut;”Cumhuriyet Bayramimızın 100. Yil dönümü ulusumuza kutlu olsun. Bu sanlı günde, başta kurtaricimiz ve kurucumuz Gazi Mustafa Kemal Atatürk Ve silah arkadaşları o olmak üzere, vatan ve millet uğruna şehit olanları, demokrasimiz ve cumhuriyetimiz için canlarını feda edenleri rahmet, minnet ve savgıvla anıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti, tarihin en büyük devrimlerinden biridir. Bu büyük devrimin ideolojisi, Kemalizm’dir! Mustafa Kemal Paşa, 20 Temmuz 1920’de “En büyük duşman, düşmanların düşmanı, ne falan ne filan millettir. Bilakis bu, adeta her tarafı kaplamış ve saltanat halinde butun dünyava bakim olan kapitalizm afeti ve onun çocugu olan emperyalizmdir.” diyerek, daha yolun başında, neyle mücadele ettiklerini ve hedeflerini iyi bildiklerini ortaya koymuştu. Milli Mücadele, Büyük Zafer, Lozan, Cumhuriyet, Aydınlanma Devrimleri ve sonrası hep kurgulanan bu yol haritasının planlanmiş aşamaları,öngörülmüş sonuçlarıdır. Bu bilinçle yürütülen bir mücadelenin eseridir, Türkiye Cumhuriyeti. Türk Devrimi de, her devrim gibi karşıtının doğduğunu görmüs, etkilerini yaşamıştir, yaşamaktadır. Milli Mücadele ve kuruluş yillarında Ingilterenin güdümüyle çıkartıilan şeriatçı isyanlarla başlatılan, Karşı Devrim; Atatürk’ün erken kaybı sonrası ABD emperyalizminin ve sağ iktidarların desteğiyle Cumhuriyetimiz’in altını oyma eylemlerini sürdürmüştür. Bugün, başta Birleşmiş Milletler ile islam Alemi denen ülkeler olmak üzere, dünyaya demokrasi ve insan hakları dersi vermeye pek merakli Avrupa Birliği üyeleri, diğer tuzu kuru devletler ve Uluslararası kuruluşların, yaşananlarıi adeta film gibi izlemeleri, vahşeti durdurmak için günlerdir hemen hiçbir girişimde bulunmamaları ibretliktir, insanlik adına utanç vericidir. Çok uzun süredir coğrafyamızda akan kanın durmaması ve nihayet bu son vahşet, daha dün Rusya – Ukrayna Savaşı’nda Montrö nün Karadeniz’i ve dünyayı nasıl büyük bir felaketten kurtardığının görülmesi gibi; bölgemizde ve dünyada barış ve huzur için tek yolun, Atatürkçü Düşünce Sistemi’ni esas alan Laik bir devlet düzeni ve Atatürk’ün “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” ilikesine tam bağlilık olduğunu herkese, kuskusuz Türk siyaset kurumuna, devlet yönetimine ve halkına da göstermiş olmalıdır. Bu günlerde savaş ahlakı ve kurallarını hiçe sayan, çocuk, kadın, hasta ayrımı gözetmeden, Kizılay, Kizılhaç, Hastane dokunulmazlıklarını dikkate almadan aklina eseni yapan, önüne çıkanı katleden bir anlayışla karşı karsıyayız. Bu yapılanlar, savaş ve insanlik suçudur. Kınıyoruz. Atatürkçü düşünce Anadolu insanınin, geleceğin dünyasında yerini alma pusulası, varoluş manifestosudur. Çünkü; Karşı Devrim bir zehirdir, pan zehiri de Kemalizm’dir. Kemalizm; devleti namusla, akıl ve bilimle, ahlak ve liyakatle yönetme iradesidir. Kemalizm; tutkalı laiklik olan bir ilkeler bütünüdür. Dünyanın dilinden düşürmediği “Demokrasi” de, ancak laiklik varsa, vardır. Laik olmayan bir devlet: reiimi ne olursa olsun, ne demokrasi olabilir, ne bağımsiz yaşayabilir, ne iç barışını koruyabilir, he kalkinabilir, ne de vatandaslarını huzur ve refah içinde yaşatabilir. Örneklerini görmek için sadece coğrafyamıza bakmak yeteridir. Kemalizmi irkçılikla, fasistlikle yaftalayıp yok sayma cehaleti, Atatürkçülüğe yağmurda açılacak şemsiye gözüyle bama gatleti, başarIsı kantlı Atatürkçü Düşünce Sistemi’ni terk edip emperyalizme sığnmak ihanettir. Atatürkçü Düşünce Derneži olarak, adi “Milli Eğitim” olan bir kurumun Cumhuriyet’in 100. Yilinı “” kutlama'” değil anma” olarak bildirmesi, Atatürk’0, Ulusal Bağımsizlik Savaşımız’i ve Laik Cumhuriyetimiz’i hiç anlamamiş olduğunu gösterdiğini düşünüyor, kabul edilemez buluyor, esefle kınıyoruz. Atatürkçũ Düşünce Derneği olarak; siyaset kurumunu esir alan bu cehalet, bu gaflet, bu dalalet artik son bulmalıdır divor. en yüksek sesimizle haykırıyoruz; Yeniden Kemalist Devlet, yeniden laik Cumhuriyet şarttır. Ne Mutlu Türküm Diyene!” ifadelerini kullandı.

Atatürk’ün Gençliğe Hitabesinin okunmasını ardından tören son buldu.