0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Dile kolay 100 koca yıl önce EMPERYALİZMİN Uşağı Yunanlılar tarafından işgal edilen güzel kentim Nazilli yerel Efelerimiz ve onların kızanlarıyla ilk olarak başladıkları direnişle Yunan kuvvetlerine darbeler vurarak zayiat verdirdiler. Daha sonra ulusal askeri birliklerinin kurulunca komuta altına girerek ülkemizin ve kentimizin İşgalden kurtulması için mücadele verdiler. Ama en kötü yanlarından biriside Emperyalizmin yerli işbirlikçileri yani yerli hainlerle mücadele etmekle geçti. Tıpkı günümüzde TBMM Başkanlığı yapmış İsmail KAHRAMAN gibi işgal mandacılığını savunan ve kentlerin kurtuluş günü yoktur tarzında açıklama yapan zihniyet gibi bağnaz ,yobaz ve hainlerle mücadele verildi. Bu mücadelenin sonun da 2 Eylül 1922 de Emperyalizmin uşakları kentimizden püskürtüldüler .

Son olarak ta İzmirde 9 Eylül 1922 de Denize döküldüler. Can havliyle öldürülme korkusuyla kacarlarken önlerine çıkan kentleri yakıp yıkıp yağmalayarak kaçan işgal kuvvetlerinden sonra Ülkemizin yeniden inşası ve yapılanması için ulu önder Gazi Mustafa Kemal önderliğinde 29 Ekim 1923 te Cumhuriyetin ilan edilmesinden sonra ülkemin her alanına fabrikalar barajlar kurulmaya başlandı. Yeni Türkiye Cumhuriyetinin parası yoktu üstüne Kaçan Vahdettin in Osmanlısı’nın da borçlarını ödemek yeni Türkiye Cunhuriyetine kalmıştı. İşte o kalkınma seferberliği zamanında Naranciye vererek dönemin SSCB yani Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliğinden ülkemize sanayi yatırımları kurulmaya başlandı. Nazilli Sümerbank ta bu yatırımlardan dı. Cumhuriyet kazanımları ve kurumları kurulduğu kentlere önderlik edip o kentlerin halklarına sosyal ve kültürel alanda katkılar sağlamıştır. Sumerbank in açık hava ve kapalı sineması çocuk kresi hastanesi balo salonu vb alanları çağdaş modern bir kent olması yönünde katkı sağlamıştır. Nazillimize. Ancak ANAP iktidarıyla birlikte başlayan Özelleştirmeler kapsamında bu Cumhuriyet kazanımları bilerek ve isteyerek zarar ettirilerek kapatıldı. Hatta Nazilli Sumerbank yıllar sonra başını bir öğretim görevlisinin çektiği bir komplo ile sözüm ola özel bir firma yeniden bu fabrika alanına dokuma tezgahlari koyarak üretime geçecekti.Bunun bir sac aşağıda merkezi aşağı Nazillide bulunan bir dernek seçildi. Bu dernek sözde açılacak olan o tesise işçi kaydı almaya başladı. Belli bir kayıt ücreti ile. Sonra bu öğretim görevlisinin kardeşinin içinde bulunduğu mavi ege adlı gemi söküm şirketi yani bildiğiniz hurdacı bir gece yarısı fabrikanın arka tarafına tırlar sokarak fabrikanın Çelik ten olan bacaları kaçırıldı. Bu dernegede bu kayıt paraları sorulmadı. Hatta o dönem sevgili gazeteci kardeşim rahmetli Şevket Altınayar bunu haberlestirmeye kalktığında malum dernek yöneticisi tarafından tehdit bile edilmişti. Geçenler de Nazillinin ünlü SALI RAKI VE HALAY GRUBU ile buluşan bu öğretim görevlisi CHP den aday olacağını paylaştı. Tirajı komik bir ülkede yaşıyoruz. Aynı komiklik ve tuhaflığıda kentimize yaşıyoruz. Ben cocukluğumun o güzel şehrini geri istiyorum. Güzel şehrim gözleri para hırsı ile kaplanmış müptezeller tarafından hak hukuk ve kanun tanımadan yagmalanmasına talan edilmesine isyan ediyorum . Son olarak bu kent bizim ve bu kent için MOĞOLAR Grubunun ünlü şarkısının sözleri ile bitiriyorum. Hey sen Nazillili Nazilli sevdalıları NAZİLLİ İÇİN ” BİR ŞEY YAPMALI”